12 Kasım 2013 Salı

Arkadaşımın aşkı hoca hanım

Daha önce arkadaşımın eşi,müfide hoca hanımla ilk ilişkimizi anlatmıştım. doğrusu kısıtlı bir zamanda acele ile yapılmış bir işti. Neyse hemen o günün ertesinde hoca hanımın koşarak bana geleceğini umuyordum. Sabahın ilk saatlerinden itibaren hoca hanımı beklemeye başladım. ne gelen vardı ne giden. neyse tüm gün ağaç kesildim. hoca hanım gelmedi. Hatta ertesi günde gelmedi. birden telaşlandım. acaba beğenmedi mi, yoksa bir gören duyan mı oldu diye düşünüyordum. beklemekle olmayacaktı. hoca hanımın telefon numarası bende olmadığı için çareyi iş arkadaşımı aramakta buldum. İşlerin nasıl gittiğini sordum. çok sıkıldığımı ,arayıp sormadığını falan söyledim. haklısın özür dilerim aklımdasın aslında ama işler yoğundu falan dedi. akşam bize gel hem yemek yeriz hem de tavla oynarız dedi. kendimi zorla davet ettirmiştim. Neyse başladım akşam hazırlığına; bir güzel traş oldum, kokular duş falan derken akşam olmuştu bile. Derken zili çaldım. kapıyı arkadaşım açtı.hoş beş içeri girdik.bir kaç dakika sonra mutfaktan müfide hoca hanım içeri geldi . hoşgeldin dedi.bende hoşbulduk yenge hanım dedim. sanki üç gün önce üstünde tepinen ben değildim.buyrun sofra hazır diyerek yemek masasına davet etti. Yemek esnasında hastalıktan, işten ,ordan burdan konuşuldu. hoca hanım fazla konuya dahil olmuyor. sürekli olarak o yemyeşil gözlerini benden kaçırıyor göz göze gelmemeye gayret ediyordu. sofradan kalkarken elimi yıkamak için lavoboya geçmek istedim. Derken aklımdan hızla durum değerlendirmesi yapıyordum. hoca hanımın bende unuttuğu o mis kokulu çamaşırını ona takdim etmek bu anlamsız tavrını öğrenmek ve tekrar buluşmak istediğimi anlatmak için nasıl bir fırsat yaratmam gerektiğini bilmiyordum. aklıma bir fikir gelmişti. banyo dolabının çekmecesinde olduğunu bildiğim el yüz havlusunu içeri seslenerek sordum.derken müfide hoca hanım çıka geldi. anlamıştı onu özellikle çağırdığımı. gelir gelmez cebimdeki kilotunu çıkardım.ve uzattığı havluyla hoca hanıma verdim.görür görmez rengi attı. sessizce fısıltı halinde seni pislik dedi. sonra içeri geçtim. Arkadaşım ben içeri gidene kadar tavla pullarını dizmişti bile . iki oyun yenildim. sonra ben artık kalkayım diyerek ordan ayrıldım. ertesi gün hoca hanımın işten dönüş saati olan 12.30 u beklemeye koyuldum. Hoca hanımı sokağın başında görür görmez kendimi asansör girişinde zemin katta buldum. saklandım. hoca hanım asansöre biner binmez daldım asansöre. kapısını kapatır kapatmaz acilen görüşmemiz lazım dedim. sen manyaksın bi gören duyan olacak dedi. doğrudan benim kata çıktık. etrafı kolaçan ettim. Kapıyı açtım hoca hanıma işareti verdim. koşar adım eve daldı.hemen kapıyı kapattım.ne var ne konuşacağız dedi. konuşacak bir şey yok.unut aramızda olanları dedi.bende ben öyle hemen unutanlardan değilim diyerek çaktım lafı. bak dedi bu yaptığımız yanlış ikimiz de evliyiz.bir gören olacak yakalanacağız lütfen bir daha arama sorma bu aramızda geçenleri hiç yaşanmamış sayalım dedi. bende ancak bir şartla kabul ederim dedim. gözlerimi müfide hoca hanımın poposuna dikmiştim bile. ben kime ne anlatıyorum dedi. bana söz ver bu son olacak ama dedi. söz dedim. eğer sen istemez isen bir daha asla olamayacak dedim. Böylelikle anlaştık. bu müfide hoca hanıma son vuruşum olacaktı. asrın vuruşunu yapmalıydım. eğer devamını istiyorsam onu mutlu etmeli unutamayacağı bir ders vermeliydim. hoca hanım banyoya gitmek için müsaade istedi. bende derhal mutfağa geçip daha önceden hazırladığım vanilyalı kremayı alıp doğruca yatak odama geldim. Hoca hanım odaya geldiğinde iç çamaşırları ile kalmıştı bile. mükemmel vücudu ile yatağa uzandı. hemen üzerinde kalan son iki parça iç çamaşırını da çıkarıp. hafif sarı tüylü omuzlarına birer öpücük kondurdum. sonra vanilya aromalı kremayı göğüslerine göbeğine bacak arasına boca ettim. başladım bir bir hepsine yalamaya . mükemmel vanilya kokusu ,tadı ve hoca hanımın zevk suyu ile karışıyor hepsi dudaklarımın arasında dilimin üzerinde bir aroma bırakıyordu.yeşil gözlü tatlı müfide hoca hanım vanilya ile mükemmel bir uyum sağlıyor,tarifi imkansız zevk veriyordu.hoca hanımın bacak arasına geldiğim de hoca hanım çoktan teslim olmuş gözlerini kısmış kendini bana bırakmış zevk inlemeleri eşliğinde boğuluyormuşçasına sesler çıkarıyordu.elleri ile kafamı kendine bastırıyor bacaklarını kısıyor ve yalvarıyordu yeter artık noluryapalım artık diyordu. benimse hiç acelem yoktu. Nede olsa son icraatım olabilirdi. hoca hanım artık zevkten ağlıyordu. gözlerinden resmen sular süzülüyor yalvarır bakışlarla nolursun yapalım artık diyordu. müfideciğin bütün sularını içiyordum vanilya aroması çok yakışmıştı ona. derken arkasını dönmesini istedim.yok artık dedi.bu kez daha sert bir ses tonu ile emrettim. çaresiz arkasını döndü. belinin altına bir yastık koydum.artık o minnacık kara deliği bütün ihtişamı ile gözlerimin önüne serilmişti. hemen biraz krema da parmağımla kara deliğin üzerine sürdüm. Hoca hanım bir tur boşalmıştı bile . sonra eğildim o sıcak daracık bal kutusunun önüne ve dilimi adeta bir kılıç gibi hoca hanımın incisine saplıyor bir yandan da sıkmaktan harap düşürdüğü çevresinde ki kırışıklıkları dilimle bir ütü gibi düzlemeye çalışıyordum. artık ben zonkluyordum daha fazla sabredemeyeceğinin sinyalini veriyordu. hoca hanım hıçkırık tutmuşçasına kesik kesik sesler çıkarıyordu. derken penisimi şöyle bir sıvazlayıp müfideciğin arkasına dayandım. ecdadın viyana kapılarını zorlaması gibi başladım zorlamaya. müfide hoca hanım yapma nolur acıyo demesine aldırış bile etmedim. bir anda okun saplanması gibi o daracık ateş cenderesinin içinde buldum kendimi. zannediyorum yumurtalar dahi girdi hoca hanımın o yumuşacık poposuna. o esnada hoca hanım öyle bir çığlık attı ki sanıyorum tüm bina duydu.hoca hanım elleri ile beni durdurmaya çalışsada nafile yavaş yavaş ileri geri hareketlerine başlamıştım bile.bir müddet sonra hoca hanımın acı çığlıkları yerini inlemelere bıraktı. bende bir hayli hızlandım bu esnada. hoca hanım artık yumuşacık yumurta gibi poposunu bir dansöz gibi altımda kıvırmaya başlamıştı bile derken büyük patlama geldi.ve hoca hanımın o daracık kovanı artık benim olmuştu.hemde ne olmak .hoca hanım kıpırdayamadı bile içine bıraktım bembeyaz sıvılarımı, kapanmaya çalışan kovanından süzülüp aşağılardaki dudakları da beyaz a bürümüştü.. hoca hanım tam on dakika sonra doğrulabildi.onu banyoya götürdüm ellerimle ova ova her yerini yıkadım.benimle hiç konuşmuyordu.ne oldu dedim.daha ne olsun nasıl oturacağım ben şimdi kıçımın üstüne dedi.bende bu sana ders olsun dedim. son verişim demeseydin böyle olmazdı bu durumu sen istedin dedim.sonra hoca hanıma bu defa iç çamaşırını unutma dedim.pislik dedi.gülüştük dudağına bir öpücük kondurdum.şimdi bu sonmuydu dedim.cevap vermedi.dedim bana ulaşmak istersen sadece senin bileceğin şu mail adresinden bana yaz dedim.sürekli dışarda buluşalım.ve kesinlikle tel.yok tamam mı dedim.ses bile vermedi.kapıyı kontrol ettikten sonra hoca hanımı uğrladım.bir sonraki maceram aklınızın ucundan geçmeyecek sürprizle dolu bekleyin.

0 yorum:

Yorum Gönder