12 Kasım 2013 Salı

Hoca Hanım 2

evet daha önce hikayemin ilk kısmını anlatmıştım.ve hayatımın riskini almıştım.aklımda bir sürü soru vardı.aceba bağladığım çamaşırlar farkedilecekmiydi.tepki ne olacaktı.peki ya evde kamera sistemi falan varsa.aklımda binlerce soru vardı.ama iş işten geçmiş ti bir kere.aldığım o koku cezaevi riskini dahi göze almamı sağlıyordu.neyse tatilleri bitmişti nihayet.yeşil gözlü miski amber kokulu hoca hanımda gözlerimin içine baka baka arkadaşım ile birlikte evine gelmişti.eşyalarına yardımcı oldum.hoş beş,nasıl geçti tatil muhabbeti yapıldı.tabi zaman zaman göz göze gelmelerde oldu.artık aklım başımda değildi.gözlerinin içine bakarken hoca hanım bana gülümsüyor.onu string ile önümde hayal ediyordum.dikkatim dağılıyor zaman zaman konuyu kaçırdığım için konuşmakta zorlanıyordum.nihayet artık onları yalnız bırakmış ve kendi eşimle bir üst kattaki evimizin yolunu tutmuştuk.tabi hoca hanımı düşünerek hanımla sıkı bir maçı da unutmamak lazım.ertesi gün işyerine gittiğimde arkadaşı gözlemliyordum.laf arasında yerleşip yerleşemediklerini sordum.yol yorgunluklarının çıktığını yerleştiklerinden falan bahsetti.hemen akşam yemeğine davet ettim.durum konrolü yapmalıydım.yeşil gözlü hoca hanım bağlı çamaşırı fark etmiş miydi?uzatmayayım akşam yemeğine geldiklerinde hoca hanım gemileri yakmış bir eda ile gözlerini benden ayırmıyor.hınzır hınzır gülüyor.gözleri ile çok şeyler anlatıyordu.artık emindim. mesaj yerine gitmişti.şimdi hız kazanıp tabiri caizse level atlayıp bir sonraki aşamaya geçmeliydim.(icraat)… hoca hanım o kadar güldü o kadar eğlendi ki;o akşam hanım dahi rahatsız olmuştu bu durumdan.buna ne olmuş böyle falan gibi şeyler söyledi ben anlamazdan geldim tabi.neyse başladım plana.önce hanımı tatile baba evine gönderdim.sonra ki aşama kolaydı.hanımın gitmesinden tam üç gün sonra aniden rahatsızlandım.tabi numaradan ve işten izin alarak doğru eve.bir kaç saat evde dinlendikten sonra bir duş aldım.parfüm falan adeta hazırlanıyordum hoca hanıma.sonra birden kapı çaldı.kapıya doğru koşarken düştüm.elim ayağıma dolaştım kapıda hoca hanımı bekliyordum.ama kapıcıydı.hayallerim suya düşmüştü.neyse saat öğleden sonra 2 falan olmuştu yine kapı çalmıştı.bu defa gayet yavaş pijamalı bir vaziyette kapıya doğru yöneldim.ne olur ne olmaz diye malı şöyle bir sallayıp dikleşsin diye kapıyı açtım.aman allahım hoca hanım kapıda elinde bir yemek tepsisi.yalnız başına kapımda.şöyle bir beni süzdü.gözlerimin içine bakarak eşinin aradığını ve benim hasta olduğum için eve gittiğimi.eşinin bana bi çorba falan hazırlamasını söylediğini anlattı.arkadaşlar böyle günlerde belli olur dedim.sağol falan dedim.ama elim titriyordu.bu fırsat bir daha hiç bir zaman elime geçemeyeceti.ne söyleyeceğimi nasıl söyleyeceğimi içeri nasıl davet edeceğimi düşünürken ,hoca hanım geçmiş olsun sen çok fena hasta olmuşsun doktora falan gittin mi dedi.kem küm ettim.soru kafamda uğulduyor hızlı düşünmeye çalışıyordum. tepsiyi düşüreceksin ellerin çok titriyo istersen ben bırakayım tepsiyi içeri dedi.o anda dünyalar benim olmuşcasına sevindim.buyurun hoca hanım dedim davet bile edemedim kusura bakmayın dedim.önemli değil dedi.içeri tepsiyi bırakırken şöyle bir süzdüm.üzerinde pembe bir tişört ve bacaklarını sıkı sıkı saran bir jean pantolon vardı.berjerlere karşılıklı oturduk.ee bak hanımların kıymetini bilin eşin gitti iki günde hasta oldun dedi.bende boş bulundum ne yapalım kadınsızlık zor dedim.alışmışız nede olsa dedim.eee tatil nasıldı muğla çok sıcak oluyormuş falan dedim.iyiydi.fakat çok rahatsız edici dedi.sebebini sorduğumda siz erkekler çok yaramaz oluyor dedi.eşinin yani arkadaşımın gözünü kadınlardan alamadını anlattı.bende olur mu öyle şey benim arkadaşım yapmaz öyle şey dedim.hem o zaman diğer erkeklerde senden gözünü alamaz değil mi,ama diyerek altın vuruşu yaptım.artık asisti yapmıştım göl vuruşu gelmek üzereydi.yok canım ben güzelmiyim de sanki erkekler gözünü alamasın dedi.gözlerinin içine bakarak hem güzel hemde ço alımlısın dedim.gülümsedi teşekkür ederim dedi.ben artık kalkayım beyim gelir dedi.saat daha erken en az iki saat var dedim.tam ayağa kalkıyorken elinden tuttum otur lütfen laflıyoruz ne güzel dedim .zaten hastayım diyerek duygu sömürüsü yaptım.iyi bari bi beş dakika daha durayım deyip oturdu.bir an sessizlik oldu o esnada cep telefonum çaldı.arayan eşimdi.telefonu sessize aldım.ne oldu baksana dedi.yok dedim.şimdi eşim yanlış anlar falan eve kadın atmış falan der dedim.bir an sessizlik oldu.yaparmısın ki öyle şeyler dedi.yok da kıskanç falan derken.siz erkekler hep aynısınız yaparsınız dedi.bende ne yapalım bazen siz kadınlarda bizlerin her istediğini vermiyorsunuz dedim.nasıl yani dedi.anla işte dedim.gözlerimi jean pantolonun arkasına doğru götürdüm.sizde çok şey istiyorsunuz dedi ne fark var sanki diyerek önüme baktı.artık ok yaydan fırlamıştı ayağa kalktım.elinden tuttum.bak şimdi dedim kendi etrafında bir döndürdüm.ne kadar güzel gözüküyor.şimdi bu toprak mı olsun dedim.gözleri gözlerimin içine bakıyordu çakır çakır.elleri buz gibi olmuştu.hiç bir şey söylemeden yavaşca yatak odasına doğru çektim.nazlı nazlı peşimden geldi.kalbim deliler gibi çarpıyordu.lütfen dedi,işaret parmağımla sus işareti yapar gibi dudağına dokundum.iki elimi birden poposuna götürerek kendime doğru çekerek daha fazla eziyet etme bana dedim.gözlerini kapatmıştı gözlerinden öptüm.o yemyeşil gözlerinden.sıcacık kalçası avuçlarım arasındaydı artık.ve hiç acele etmiyordum.uzun uzun öptüm.ellerimde boş durmuyordu artık.pantolonun içinde çoktan başlamıştı faaliyete.yavaşca üzerindekileri soydum.elleri ile gögüslerini pempe uçlarını kapatmaya çalışıyordu.egildim gögüs ucuna bir öpücük kondurdum.nolursun yapma biz evliyiz diyordu.hafif hafif inliyordu. ben hiç duymuyordum.biraz daha aşşağı egildim.pantolonunu hafifce sıyırdım.pantolonunu altında daha önce evlerinde birbirine bağladığım tanga vardı.içimden seni fahişe dedim.sonra önünde diz çökmüş bir vaziyette küçük bir köpeğin annesini yalaması gibi o tertemiz hazineyi yaladım.artık elleri harekete geçmiş gögüsleri ile oynuyordu.kulağım eğilip hadi artık yapalım dayanamıyorum dedi.nolursun çabuk ol kocam gelecek dedi.acele etme dedim.daha saati var.arkasını döndürdüm.puf yastıkları andıran o yumuşacık hayyallerimi süsleyen poposunu öptüm.eğilip kurtulmak istedi.müsade etmedim.parmağımla bir yokladım.hafifce inledi.sıcacık ve daracık poposunu o an bin kez daha çok arzuladım.sonra ayaga kalktım.bu kez onu diz çöktürdüm.üzerimdekileri çıkardım.pijamamı indirdim.ve ellerimle başını bastırdım.artık o beni yalıyor mest ediyordu.gözlerini kapatmış bir eliyle bacağımdan destek alıyor.diğer eliylede gögsünü okşuyordu.artık zamanı gelmişti.ıslak sırılsıklam bacaklarını araladım.hafif hafif sürtünüyordum.yanıyorum hadi aartık dedi.sonra içine tek seferde sonuna kadar saplandım.birden çığlık attı.ağzını kapattım.sonra belli bir ritm yakaladık.içinde olduğum esnada kendini oryental dans yapar gibi kıvrandırıyor beni mahvediyordu.yeşil gözlerine baktığım anda daha fazla dayanamayacağımı söyledim.aynı anda ikimizde titremeye sarsılmaya başladık.sonunda müfide hoca hanım benim olmuştu.onun o güzel balını tatmış.onu mutlu etmiştim.acele bir şekilde eyvah 10 dakika kaldı kocamın gelmesine daha yemek yapmadım diyerek odadan bir hışımla kaçtı.aceleyle tangasını unutmuştu.kapını önünde bir öpücük kondurdum.bunu saymıyorum devamını isterim dedim.delisin sen dedi.ve çıktı.derin bir ohh çektim kapıyı kapattığımda artık yeşil gözlü müfide hoca hanımla ikinci kavuşmamızı bir sonraki bölümde anlatacağım

0 yorum:

Yorum Gönder